Archive for the ‘Vulva Kanseri’ Category
Vulva Kanseri Hastalığın Seyri
Vulva kanserinde hastalığın prognozunu yani seyrini etkileyen bir çok faktör vardır.Bunlar aşağıda özetlenmiştir.
Prognostik faktörler:
– Tümör büyüklüğü
– Yayılım derinliği
– Lenf nodu derinliği
– Çevre organlara yayılım
– Uzak organlara metastaz
– Hücresel tip
– Evresi (En önemli faktör)
– Yerleşim yeri
– Hastanın yaşı
– Birçok bölgede birbirinden bağımsız lezyonun varlığı
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva kanserinde kemoterapi
Vulva kanseri genel anlamda kemoterapiye dirençlidir. Bu sebeple erken evrede kemoterapi kullanılmaz. Daha çok ileri evrelerde kontrol edilemeyen olgularda radyoterapinin etkinliğini artırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca ileri evre vulva kanseri yaşlı ve sistemik hastalıkların eşlik ettiği vakalarda görülmesi ve bu olgularında kemoterapinin getirdiği yan etkileri tolere edememesi bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva kanserinde Radyoterapi
Hücresel tipi nedeniyle vulva kanseri radyoterapiye oldukça duyarlıdır. Radyoterapi vulva kanserli olgularda cerrahi öncesi lezyonu küçültmek , lokal nüksü önlemek , operasyon sonrası nüksleri önlemek amacıyla kullanılmaktadır. Birden fazla bölgede tümör şüphesi varsa gene cerrahi öncesi radyoterapi kullanılabilir. Radyoterapi yaygın pelvik ışınlama ya da bölgesel olarak lezyonlu bölgeyi tedavi eden radyoterapi çubukları kullanılabilir.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva kanserinde evreleme
Evre I ve Evre II vulva kanseri erken evre vulva kanseri olarak değerlendirilir. Bu evresinde hastalık henüz vaginaya ,anüse ya da mesaneye yayılmamış olup lenfatik yolu kullanarak kasıkta lenf nodlarına metastaz yapmamıştır. Bu evrede cerrahi tedavinin esasını belirler. Lokal radikal vulvektomi adı verilen , kanserli dokudan 1-2 cm sağlam dokuyuda içerecek şekilde kanserli dokunun çıkarılması işlemidir. Ancak gözle görülen lezyonlar dışında klinik belirti vermeksizin başlangıç aşamasında olan bölgeler sıklıkla bulunabildiğinden dış genital organlar iyi incelenmelidir ve operasyon sonrası 6 ayda bir muayene edilmelidir.
Eğer kanserli lezyon dış genital organların kasığa yakın bölgesinde yerleşim gösteriyorsa o taraftaki kasık lenf nodlarıda çıkarılmalıdır. Eğer lezyon orta hatta ise her iki taraflı lenf nodlarına yayılım olasılığı göz önünde bulundurularak her iki yandaki kasık lenf nodları çıkarılmalıdır. Diğer bir yaklaşım ise vulva lenfatik akımının ilk ulaştığı lenf nodlarının operasyon esnasında yayılım açısından incelenerek eğer yayılım yoksa lenf nodu çıkarılması işleminden vazgeçilmesidir.Buna gözcü lenf nodu çıkarılması adı verilmektedir.
Evre III ve Evre IV vulva kanseri ileri evre kanser olarak kabul edilmektedir. Bu evrede kanser mesane , üretra , tek taraflı kasık lenf noduna , anüse (Evre III ) ya da karaciğer , akciğer ve kemik gibi uzak organlara yayılmıştır (Evre IV ) . Bu evre kanserler sık görülmediğinden bu evredeki kanserli olgularda tedavi kriterleri henüz belirlenmemiştir. Hastaların ileri yaşta ve de eşlik eden diğer sistemik hastalıklarının olması nedeniyle radikal cerrahi girişimleri engellemektedir. Radyoterapi ve bölgesel tümöral dokuların cerrahi olarak çıkarılması birlikte uygulandığında % 65 hastalıksız yaşam sağlandığı saptanmıştır. Gene bu evrede radikal cerrahi operasyonların uygulanması hastaların yarısından fazlasında 5 yıllık sağkalım başarısı yakalamakla birlikte operasyona bağlı % 10 ‘luk ölüm riski ve operasyona bağlı vucüt görünümündeki değişimlere bağlı psikolojik sorunlar bu operasyonların yaygın kullanılmasını engellemektedir.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri Tedavisi
Vulva kanserli olgularda tedavi hastaya ve hastalığın durumuna göre belirlenir. Tedavide cerrahi ve radyoterapi ön planda yer alırken , vulva kanserinde kemoterapinin yeri çok azdır. Ancak unutulmaması gereken tedavinin planlaması ve uygulanmasının herhangi bir jinekoloji uzmanınca değil jinekolojik onkolojide uzmanlaşmış jinekologlarca yapılması şarttır.Tedavinin esaslarını belirleyen kanserin tanı anındaki evresidir.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri Tanısal Yaklaşım
Olgularda tanısal yaklaşımda gözle görülen lezyonlardan biyopsi alınarak patologlarca hücresel tanının konması ön plana çıkar.Bazen gözle görülebilen lezyon olmadanda kanser varolabilir bu olgularda ya sık görülen bölgelerden biyopsi alınır ya da vulvoskop adı verilen aletler eşliğinde gene şüpheli bölgelerden biyopsi alınarak hücresel tanıya gidilebilir.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri Belirtileri
Vulva kanserinin kendine özgü bir belirtisi yoktur. Ancak hastaların %90’ nında dış genital bölgede kaşıntı şikayeti bulunur. Hastaların büyük bir bölümü klinisyene dış genital bölgede ü ciltten kabarıklık ile ülsere yara veya renk değişikliği ile başvurabildiği gibi daha az sıklıkta , çamaşırda lekelenme , kanama , ağrı ve kasık bölgesinde şişlik yakınmasıylada gelebilir.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri Risk Faktörleri
– İleri yaş
– Düşük sosyo-ekonomik düzey
– Diabet , Hipertansiyon
– Obezite
– Nemli ortam
– Erken menopoz
– Sigara
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri Olma Riski
Jinekolojik kökenli kanserlerin %3-5’ini oluşturur. Jinekolojik kanser sıralamasında rahimağzı , yumurtalık ve rahim kanserinden sonra 4. sıklıkta görülen kanserdir.Vulva kanseri daha çok 60 yaşın üzerinde görülmesine rağmen , daha genç yaşlarda da görülebilmektedir
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu
Vulva Kanseri
Dış genital bölge kanserlerine vulva kanseri adı verilir. Vucüdun gözle görülebilen bir bölgesinde oluşmasına rağmen tanısal olarak geç yakalanırlar.Bunda daha çok yaşlı hastalarda görülmesi nedeniyle ,hastaların belirtleri ciddiye almamaları ve doktora gitmekten çekinmeleri büyük rol oynar.
Konu ile ilgili olarak detaylı Bilgi için Lütfen Tıklayınız… Profesör Dr. Yavuz Salihoğlu